19 May 2014

Fire Drake:

Bu modelde üç yeni şey denedim:

1) Kanatların boyanması
2) Ateş boyama
3) Basing, "kaidelendirme", yani zeminin hazırlanması

Başlangıç:



 Sonuç:


Önce kanatlar; kanatlar için açık yeşil ile kanadın gergin görünmesini sağlayan uzunlamasına çizgilerini boyadıktan sonra wash ve daha sonra tekrar hafif bir dry-brush yaptım. 


Daha detaylı bir kanat figürü ile çalışmak isterdim ama burda da tatmin edici bir görüntü oluştuğuna inanmak istiyorum.

İkinci olarak, ateş:


Ateş boyamak başlı başına bir olaymış. İslediğim bir tutorial'da ateşin mavi başlayarak (en sıcak yeri olduğu ve mavi alev de en yüksek ısıda ateşin aldığı renk olduğu için) sarı bitmesi gerektiğini izlemiştim. İç taraflarındaki gölge efekti konusunda emin olmasam da mavi bir başlangıç maalesef istediğim etkiyi pek vermedi.


Ve üçüncü olarak da kaide, ya da basing:



Öncelikle zemini tutkalladıktan sonra ince kumla kapladım ve bir kat wash ile renklendirdim.


Daha sonra tekrar tutkalla (ki bunu ilk seferde yapsam daha iyi olurmuş, yapışmada sorun yaşamazdım) mantardan (evdeki nevaleden kopardığım) kayalar yapıştırdım.


Kayaları önce koyu bir gri'ye boyadıktan sonra tüm zemine siyah wash uyguladım ve kuruduktan sonra kayaları beyaz dry-brush ile gölgelerini tamamladım.


Sonuç olarak, bir çok yeni şeyi denediğim ama sonunda keyif aldığım tatmin edici bir çalışma oldu. Dry-brush'ın artık cry-brush olmaması da ayrıca bir sevinme anıydı benim için :)

09 May 2014

EVet bu gün iki yeni minyatür vars sırada.

Pişme aşaması ve yeni Tamiya Astar'ların denemesi:



Daha önce dökülenleri de tekrar astarladım bu vesile ile.

Ve sonuçlar:

TROLL:


Bu modelde sepia wash üzerine shading yani gölgelendirme daha doğrusu giderek artan parlaklıkta ama daha az bir bölgeyi boyama tekniği denedim. 


Wash uyguladıktan sonra doğal olarak renkler koyulaşıyor ve bu koyuluk daha gölgeli gözükmesini istediğimiz en alt katmanı oluşturuyor. 


Bu katmanın üzerine giderek artan parlaklıkta boya uygulanıyor ve en fazla ışık vuran yerlerde parlak bölgeleri konsantre ediliyor.


Bu sayede 3 boyut efekti doğal olarak verilmiş oluyor.



HUSCARL:


Aynı yöntem ancak bu sefer iki farklı wash denedim. Zırh ve kılıç için black - siyah wash.


Pelerin, kalkan ve saçlar için sepia, kahverengi wash.


Wash sonrası fazla siyahlaşan zırh için silver ile tekrar dry-brush yaptım. 


Ancak silver ve diğer tüm metalik renkler içlerinde minik metal parçaları (genelde aliminyüm) bulundurduğu için dry-brush yaparken bu minik parçalr her yere sıçradı ve "peri tozu serpilmiş" bir kalkan çıktı ortaya.

Buna rağmen Troll ve Huscarl diğerlerinden daha iyi oldu gerçekten.

04 May 2014

May the 4th be with you!!

Bu gün sıra 2. dev'de...


İlk dev ve Tepegöz'den kazanılan deneyim sonucunda bu devin deri rengini biraz daha dengeli yapabildim sanırım. 


Dry-brush da bu sefer daha başarılı sonuç verdi.


Ancak yine wash sonrası gölgelendirme (highlight) maalesef çok acemice oldu ve istediğim etkiyi alamadım. Ve bu sefer "parlak çelik" denemem de plastik gibi görünen bir sonuç yarattı ki ilk devdeki renk çok daha iyiydi:



Botların iplerini boyamak da gerekiyormuş, bir hayli zorlanmış olsam da sonuç tatmin edici oldu.


Ama sonuç olarak şimdiye kadarki en iyi boyamam olduğu için bundan sonrakilere motivasyon sağlamadı değil..


01 May 2014

Tepegöz:



Bu figürde siyah "wash" üzerine dry-brush tekniğini denedim ve fütursuzca başarısızlığa uğradım!! Bütün çabalarıma rağmen fırçadaki boya miktarını azaltamadığım ve "tamam bu oldu" dediğim anda da halen fırça "dolu" olduğu için bir anda bembeyaz bir kat ile boyamış oldum... Onu kurtarmak için tekrar alt katman ve tekrar wash atmam gerekti ve aslında hiç istemediğim koyulukta bir renk çıktı ortaya. Dry brush'ı becerebilseydim bu kadar koyu da olmayacaktı.





Bir diğer konu da resim çekerken ışığın direkt olarak düşmemesi daha iyi bir etki yartıyor (ilk resim).




Bir diğer öğrenilmiş ders de wash (siyah da daha çok) alt katman boyayı (undercoat) çok fazla koyulaştırıyormuş. Tepegöz'ün peştemalı aslında parlak kırmızı başlamıştı hayatına ama wash'dan sonraki hali güldürmedi...


Son bir konu da, astar olarak kullandığım sprey boya korkarım bu işe uygun değilmiş. Bir iki yerde pul pul döküldü ve astarsız kısımları boyamanın ne kadar imkansız olduğunu da öğrenmeme sebep oldu..

Belki de teşekkür etmeliyim..

Bir arkadaşımdan Tamiya'nın sprey astarını deneyeceğim haftasonu ama farkın büyük olacağına şimdiden şüphem yok...

28 April 2014

İlk dev tamamlandı.



Dry brush (Kuru fırçalama mı desem?) neredeyse hiç bir işe yaramadı (daha doğrusu ben beceremedim, hatta devin sol omzunu mahvettim biraz) ama kullandığım sepia wash gerçekten çok güzel bir gölge efekti verdi.





Alınan dersler:
1) Minyatürlerin temizliği (döküm sonrası kalan parçaların alınması vs gibi) çok önemliymiş, çünkü boyarken kabak gibi çıkıyorlarmış ortaya
2) Wash uygulaması tüm renkleri bayağı bir koyultuyormuş.
3) Balta boyamak hiç kolay değilmiş.

Baltanın boyanmış hali:




Ayakları sadece beyaz ile (72001 Dead white) boyadım ve Sepia Wash'dan sonra bu hale geldiler. Açıkçası bu kadarını ben de beklemiyordum. 

Bir de göz yapayım derken kaş çıkardım... Ve tüm suratı tekrar boyamam gerekti ve maalesef ilk wash etkisi biraz kayboldu. 

Ne demişler.. 'if something ain't broke, don't fix it' (bir şey bozuk değilse, tamir etme).

Dry brush'ı bir sonraki minyatürde (Tepegöz) tekrar deneyeceğim.

26 April 2014

23 Nisan tatilinde HobbyTime'dan boyalarımı ve fırçalarımı gidip aldım.






Sonunda bir de Blogun elini yüzünü biraz düzeltebildim.

Daha çok işi var ama şimdilik yeter.
Bir seferde 5 tane minyatürü boyamayı deneyeceğim. Bunun için blue-tac ile adamları bir tahtaya sabitledim.

Astar boyanın açık havada ve mümkünse ne çok soğuk ne de çok sıcak bir ortamda yapılması gerekiyormuş. Çok sıcak olursa boya erken buharlaşabiliyor, çok soğuk olursa da donabiliyormuş.

Aşağıya inmemek için balkonda astar katını atmaya karar verdim. Eldiven, koruyucu gözlük ve maske taktıktan sonra sağdan sola ve soldan sağa kısa geçişler ile bir kaç sefer her yönden boyadım.

İşte sonuç:



Boya kuruduktan sonra adamların yan taraflarının çok iyi boyanmadığını farkettim ama açıkçası başlangıç için bence yeterince iyi oldu :)


Minyatürler yıllar önce bir süre oynadıktan sonra sonsuza kadar uzak durduğum Age of Mythology masa üstü oyunundan. Detay seviyeleri çok iyi olmasa da başlangıç için bence yeterince iyiler.






22 April 2014

Parçalar yıkandı, ve kalıp izleri ayıklanması başladı

Temizlik aşaması

20 April 2014

Başlangıç...

Ve ilk adımlar:

1. Adım: Alışveriş listesi çıkartıldı
2. Adım: Astar boya (sprey) için sipariş verildi



3. Adım: Blog sayfası yaratıldı.

Astar boya gelinceye kadar yapılacaklar:

1. Blog işi öğrenilecek, eli yüzü düzeltilecek.
2. İlk "kurban" minyatürler yıkanacak (bulaşık sabunu ile, dökümde kullanılan yağlar boyanın yapışmasını engelleyebiliyormuş) ve dökümden kalma artanlar temizlenecek.